Tarih boyunca insanlar kaliteli bitkiler ve hayvanlar yetiştirmeyi istemişlerdir. Bunun temel nedenlerinden birisi ve en önemlisi artan insan sayısı olmuştur.
İnsanoğlu her konuda ilerlediği gibi bilim konusunda da ilerlemiştir. Bilim ifadesi kendi içerisinde onlarca bölüme ayrılmış ve bunlardan bir kısmı da kaliteli hayvan ve bitki yetiştirilmesi için çalışmalar yapmıştır.
Kaliteli bitki ve hayvan üreticiliği çalışmalarında döllerin gelecek nesillere aktarıldığı ve bireylerin sahip olduğu özelliklerin korunduğu tespit edilmiştir.
Kalıtım ifadesinin kullanılması ile beraber kalıtımda rol alan nükleik asit kavramı da ele alınmaya başlanmıştır. Nükleik asitler ilk defa Friederich Miescher tarafından balık spermi ve akyuvar çekirdeğinde tespit edilmiştir.
Nükleik asitler iki tiptir. Bunlar:
-DNA
-RNA
Nükleik asitlerin temel yapı birimi nükleotidlerdir. Bir nükleotid üç farklı molekülün birleşmesi sonucu oluşmuştur. Bu molekülleri şu şekilde ifade edebiliriz:
1-Organik baz denilen moleküller vardır. Bunlar pirimidin bazları ve pürin bazları olmak üzere ikiye ayrılırlar. DNA ve RNA molekülünde yer alan pürin bazları Adenin(A) ve Guanin (G) 'dir. DNA molekülünde yer alan pirimidin bazları Sitozin (S veya C) ile Timin (T)'dir. RNA molekülünde yer alan pirimidin bazları ise Sitozin (S veya C) ile Urasil (U) 'dir.
2-Hem DNA molekülünde hem de RNA molekülünde fosforik asit vardır.
3-Beş karbonlu şeker; DNA molekülünde deoksiriboz, RNA molekülünde riboz şeklinde yer alır.
LÜTFİ ŞAHİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder