Matematik,
zevkli ve bir o kadarda hammaddesi olan
bir veriler tabanı bütünler sistemidir. Bazıları için korkutucu gelse de
matematik, hayatın olmazsa olmazları arasında yer alan bir nicel ifadeler
bütünüdür. Biz zannederiz ki; matematik sadece bilim dallarında kullanılır…
Hayır, matematik için ast olan hayatın bütünüdür.
Bu bütün
içerisinde bakkaldan tarttırdığımız çekirdekten tutunda, bakkaldan alacağımız
para üstüne kadar bütün hayatımızı çepeçevre çevirmiş bir dizeyi buluruz. Bu
ifadeler içerisinde kullandığımız ifadelerden birisi de, uzunluk ölçüleri olup,
matematiğin olmazsa olmazları arasında yer almaktadır. Alan hesaplamalarından
tutunda analitik geometriye kadar geniş bir ifadeler bütünü içerisinde yer alan
uzunluk ölçüleri, cebirsel ifadelerde yer alarak önemini bize bir kez daha
anlatmıştır. Belki olay görsel boyutta olmamış, ancak sayısal ifadeler bazında
değerlendirmelerin bir karşılığı olduğu gerçeği, bize öneme haiz uzunluk
ölçülerini iyi bilmemiz gerektiğini daha iyi belirtmektedir.
Matematikle
iç içe olan ve neredeyse tamamı matematiksel veriler bütünü üzerine kurulu olan
fizik bilimi içinde uzunluk ölçülerinin ayrı bir yeri olduğu gerçeği, bizleri
daha geniş boyutta düşünmeye davet etmektedir. Uzayda ışık yılı, uçak termodinamiğinde ve bağıl hızda
kilometre, ivme hesaplamalarında metre… Bu ve bunun gibi milyonlarca zemin
üzerine oturmuş olan fizik ve matematik denklemler bütünü, amaç itibari ile
insana hizmeti esas edinmektedir.
Bu hizmet
temelinde bir damla bırakmak isteyen bilginler, proton tribünleri ile ışık hızı
ve relativite konusundaki veri üzerine kurulu bilgilerini, hayata aktarma ve
gözlemleme amacını gütmektedir. Normal ifadeler çerçevesinde ise bu tribünler
çok hızlı hareket etmekte ve içerisinde bulunan kristalize maddelerin
verecekleri tepkimeleri test etmek için kullanılmaktadır.
Yıllar
içerisinde bende gelişen bir bilimsel hipotez ise, maddenin boyutlarını
değiştirmeye yönelik olmuştur. Bana ait olan bu hipotezde kullandığım veriler
ise maddeler halinde şunlardır:
a-Kütlenin
korunumu,
b-Maddenin
enerji düzeyleri-Atomun enerji düzeyleri,
c-Nötron
yıldızları ve maddenin saf kütlesi.
Bu verileri
belli bir düzende birleştirmeyi denedim ve sonuç olarak; maddenin boyutlarını
değiştirme imkanına sahip olduğumuz gerçeğine ulaştım. Bunu denemek için ise
kullanacağımız teknik modellemede proton tribünlerini örnek alacağız. Bu dönme
hareketi yapacak tribünümüzün dış katmaları yoğun biçimde beta tanecikleri(1)
taşıyacaklar. Bu tribün çok hızlı bir dönme hareketi yapacak ve ortada
bulunacak maddenin elektron seviyesini bir üst düzeye yükseltecek.(2) Ancak bu
işlemi o kadar büyük bir yoğaltma ile yapacak ki; maddenin sadece son
yörüngesindeki elektronları değil, iç kısmında kalan eletronlarında enerji
düzeylerini değiştirecek.(3) Bu şekilde
maddenin boyutunu değiştirme imkanına ulaşmış olacağız…
AÇIKLAMALAR:
1-Beta
tanecikleri eksi yüklü tanecikler olup, aynı yüklü taneciklerin birbirini
iteceği kaidesi ile ve hızla dönen tribünün etkisi sonucu maddenin
elektronlarının enerji düzeylerinin etkilenmesi,
2-Statik
elektrik üretimi şeklinde bir enerji düzeyi değişikliği olmayıp, bütün enerji
modellemelerini etkileyerek bir nevi plazma şekline yakın maddenin
oluşturulması,
3-Daha üst
düzey enerji düzeyine ulaşan atomun boyutları da değişecektir.
NOT: Bu
yazımı canım annem Şerife ŞAHİN ve canım babam İbrahim ŞAHİN’ e ithaf ediyorum.
LÜTFİ ŞAHİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder